#KİTAP - Diriliş
Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir.
Dar bir yerde toplanmış yüz binlerce kişi, üzerinde sıkışık bir halde durdukları toprağı boşuna kısırlaştırmaya uğraşıyorlardı; hiçbir tohum yeşermesin diye taşlarla boşuna kaplıyorlardı; yeşermeye başlayan her otu sökmeleri, havayı kömür ve petrol dumanına boğmaları, ağaçları budamaları, kuşları avlamaları da boşunaydı. Bahar, kentte bile yine bahardı.
Güneş ısıtıyordu. Köklerinden sökülememiş otlar kurumuyor yeniden yeşeriyordu; bahçelerdeki çimenliklerde olduğu gibi, kaldırım taşları arasında da böyleydi bu. Kayın ağaçlarının, kavakların, kiraz ağaçlarının mis gibi kokan parlak yaprakları açılmıştı, ıhlamurun tomurcukları da şişmiş, patlamak üzereydi.
Baharın geleneğine uyarak kargalar, serçeler, güvercinler neşeli neşeli yuvalarını yapıyorlar; güneşle ısınan sinekler duvarların üstünde vızıldıyorlardı. Bitkiler, kuşlar, böcekler, çocuklar, her şey bayram etmekteydi.
Yalnızca insanlar yani, yetişkinler sürekli birbirlerini aldatmaktan, azaba sokmaktan geri durmuyorlardı. Onlar için önemli olan ne bahar sabahı, ne de Tanrı'nın tüm yaratıklara bağışladığı, evrenin bu güzelliğiydi. Bu güzellik herkesi sessizliğe, birliğe, sevgiye çağırıyordu ama, insanlar için önemli, kutsal olan tek şey, kendi benzerlerine hükmetmek için yine kendilerinin bulup icat etikleri şeylerdi.
***
Dmitry elinde olmaksızın işçilerin yaşamı ile, o tembel aylak insanların sürdürdükleri sözüm ona lüks yaşamı düşünmekteydi. Bunu yaparken de yepyeni, bilinmeyen ve güzel bir ülke keşfeden yolcunun duyduğu sevinci hissetmekteydi.
Yorumlar
Yorum Gönder